Meyve tutulumu konusunda zafiyeti olduğu için verim konusunda istikrarsız bir profil sunan Güney Fransa’ nın Kraliçesi Grenache’ ı Malbec ile çaprazlayarak elde edilen Caladoc öyle başarılı oldu ki Güney Rhone bölgesindeki fidancılar O’ nu ‘’un Grenache qui ne coule pas’’ İngilizce ‘( a Grenache which does not suffer from coulure) yani ‘Silkme’ ( coulure) den muzdarip olmayan Grenache olarak tanımladılar. Kalın kabuklu, kuraklığa dirençli ve geççi bir üzüm olan Caladoc, Fransa’ nın Güney Rhone bölgesindeki bağları kasıp kavuran 2018 yılındaki mildiyö salgınında, hastalıklara karşı direncini de kanıtlayarak, hemen hiç etkilenmedi.
Kalın kabuğu sayesinde hastalıklara dirençli Caladoc, aynı zamanda şaraba yansıyan derin mor rengini ve tanenlerini babası Malbec’ e borçluyken, aromatik profilini, geç olgunlaşmasını ve kuraklığa dayanıklılığını annesi Grenache’ dan almış. Aynı zamanda yüksek alkole ve volatiliteye meyilli oluşu da anne tarafından geliyor. Güney Rhone bölgesinde daha çok roze yapımında kullanılmasına rağmen aslında kendi başına koyu renkli, gövdeli, tannik kırmızılar yapmaya muktedir bir üzüm.
Bu üzümü ilk kez 2013 rekolteli Chamlija Caladoc ile duymuş, sosyal medya paylaşımlarında sıkça karşıma övücü yazılar çıkmasına rağmen bir türlü tatma imkanı bulamamıştım. Bir ay kadar önce bir arkadaşımın kavında karşıma çıkınca merakla açmış, ancak ileri derecede volatil asidite nedeniyle dökmek zorunda kalmıştık.
Ülkemizde bildiğim kadarıyla tek bir Caladoc bağı var. Metin İlhan, Galatasaray Lisesi’ nden mezun olduktan sonra, bir süre Fransa’ da yaşarken rehberlik yaparak özellikle Güney Rhone bölgesini detaylı olarak gezip, keşfetme şansı yakalamış. Bu geziler sırasında tanışıp etkilendiği, çaprazlanarak elde edilmiş, anne tarafından kuzen olan iki üzüm Caladoc ve Marselan’ ı memleketi Tekirdağ Işıklar Köyü’ ne getirerek 1,35 hektar bağ kurmuş kendine. Bağın çok büyük bir kısmı goble olarak dikilmiş Caladoc asmalarından oluşuyor. Bu sene 17 yaşını dolduran bağlardan elde ettiği üzümleri gerek satarak, gerekse kendi kullanarak değerlendiren Metin İlhan, 2015 yılından beri kendi markası Taneanda adı altında şarap yaparak şişeliyor. Yakın arkadaşı, Güney Rhone bölgesinin usta şarap yapımcısı Xavier Vignon’ un imzasını taşıyan bu şaraplardan 2015 rekoltesini deneme imkanı buldum ve gerçekten hayretler içinde kalarak tattım.
Renk derin yakut. Gençken etiketinin rengi gibi morumsu röfleliydi muhtemelen. Koklar koklamaz karşımda duran şarabın bende merak uyandıran kompleksitesi ve ciddiyeti karşısında bacak bacak üstüne pozisyondan bacağımı indirip, doğrulma ihtiyacı hissettim. Ne yalan söyliyeyim aklıma ilk yıllanmış bir öküzgözü ( Kavaklıdere Prestige gibi ) geldi. Ancak ‘ garrigue’ ( makilik diyebiliriz belki) kokuları beni Güney Fransa ve Grenache moduna soktu. Siyah ve kırmızı meyvelerin ( Siyah kiraz, çilek, ahududu gibi) olgun, reçelsi ve belki de biraz kuru versiyonlarının bir arada olduğu bir meyve potporisine eşlik eden vanilya,makilik hatta biraz daha nemli versiyonu diyebileceğim toprak, orman tabanı ve deri kokularına altta pas, beyaz biber gibi notalar da katılıyordu. Damakta ise etikette yazan 15 alkolün ön yargısı beni hemen ters köşe yaptı. Şarap hiç de öyle ağır ağdalı alkolik bir Rhone kırmızısı gibi değil, aksine yüksek asit ile dengeli özütünün gücüyle dengelenen alkolünü nerdeyse hissetmediğiniz orta üstü gövdeli, taze ve hatta duru diye tanımlayabileceğim bir zariflikte bir damağa sahipti. Uzun sayılabilecek bitişindeki mükemmelce olgunlaşmış pudra inceliğindeki tanenleri ise bende hayranlık uyandırdı. Olgunluğunun tepe noktasındaki bu özgün karakter sunan harika şarabın en azından bir 2-3 sene daha bu formunu koruyacağını düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla 2016, 2017, 2018, 2019 şişeli olarak, 2020 ise tanklarda halen…
Küresel ısınmayı artık hemen hergün hissettiğimiz günümüzde, bu üzüm üzerinde özellikle durmak gerektiğini düşünüyorum. Emeği geçen herkese tebrikler…
Not: Bu şarap Vino Dessera tesislerinde Xavier Vignon gözetiminde üretilmiştir.
Puan:91
Keyifli içim aralığı: 2021-2024
