2 yıl aradan sonra herkes çok özlemiş… Şimdiye kadar katıldığım en kalabalık Sommeliers Selection organizasyonu gibi geldi bana… Yada uzunca bir süredir kalabalıklara yabacılaştığımız için mi öyle göründü ? Neyse… Her zaman ki gibi genel olarak başarılı bir organizasyondu. Bilindik bazı üreticilerimiz katılmaz yada çok az şarapla katılırken, yeni üreticilerle tanışma fırsatı bulduk.
Organizasyon komitesinin uyarısına rağmen beni en çok tadım yaptıkları üreticinin standının önünde bekleyerek tadım yapanlar rahatsız etti. Bu konuda hiç istemediğim halde birkaç kişiyi uyarmak zorunda kaldım… Ve tabiî ki daha önceki senelerde de eleştiri konusu olan şarapların gövdelerine göre dizilmesi… Üretici bu yüzden katıldığı tüm şaraplarının başında olamıyor, şaraplarını kontrol edemiyor, bilgi alışverişi konusu yetersiz kalıyor. Ayrıca eğer şarapları gövdelerine göre dizdiğinizi iddia ediyorsanız, katılımcılara bu sırayla tadın demiş oluyorsunuz bir yerde… Ama bu teorik olarak mümkün değil, çünkü standlarda yığılmaya yol açıyor. Salona ilk girdiğimde anormal bir şekilde beyazların olduğu bölümde yığılma vardı. Beyaz-roze kısmında izdiham varken, kırmızı şarapların bulunduğu kısım ise bomboştu… Tam da pandemi söz konusuyken bu dağılım bence uygun olmadı.
Hatalı şaraplar konusu yine gündemdeydi maalesef. Bazı şarapların o salonda tadıma konulması gerçekten inanılır gibi değildi. Buşone şarapların servis edilmesini geçtim, 2 gün boyunca ileri derecede okside olan aynı şaraplar servis edilmeye devam etti. Redüksiyon hatasını bana göre artık imzası haline getirmiş bir üretici var mesela, 5-6 şarapla katılmış en az 3 ü zırıl zırıl yanık lastik, soğandan başka bir şey kokmuyordu. Yada bir şişe diğer şişeyi tutmuyordu.2-3 senedir piyasada olan hatalı şarabını tadıma koyan başka bir tanınmış üreticinin niyetini de sorguluyorum doğal olarak… Sadece övünmeyi bilen, şarap kültürü ile son derece mesafeli, devşirme şarapçı, eleştiriye kapalı, agresifçe yaklaşanlar yanında, çok samimi her şeyi dürüstlükle paylaşan üreticilerimiz de var tabiî ki… Ama genç, şaraba tutkulu, profesyonel mesleğinin yanında şarap eğitimi de alan pırıl pırıl kişilerle de tanıştım. Öğrenmeye aç ve sorgulayan bu şarap aşıkları gençler, hatalı şarapların çoğunun farkındalar. Hepsinin hayali günün birinde kendi şaraplarını yapmak… Düşündüm de bence çözüm bu galiba… Şaraba aşık, öğrenmeye, eleştiriye açık, Dünya şaraplarını tadan, karşılaştıran, trendleri, yenilikleri takip edip sürekli kendini geliştiren kişiler şaraphane kurmalı, şarap yapmalı… İnanıyorum, yavaş yavaş O da olacak…