Gecenin belki de en büyük süprizi 2006 rekolte Çankaya şarabı oldu. Narince, Emir ve Sultaniye blendi olan Kavaklıdere Çankaya Türk şarapçılığının klasiklerinden biri aslında. Giriş seviyesi olmasına rağmen belli bir kalite beklentisini çoğu zaman karşılayan, uygun fiyatlı bu şarap aslında yıllandırmaya uygun bir şarap değil. Ancak şaraplar bazen böyle süprizler yapabiliyor. Muhtemelen zamanında 100 şişe almış olsaydık 90-95 tanesi içilemeyecek durumda olacaktı. Ama aralarından biri/birkaçı bir şekilde bugünlere gelebiliyor. Bu şişe için de herşey yolunda gitmiş ve kimyasal oksidasyon damla damla işlemiş şarabı… Bakteriyel oksidasyondan eser yoktu (Volatil asidite). Kuru meyveler, çemen, köri, kavrulmuş badem, fındık bukeleri burnu kaplamıştı. Daha da ilginci damaktaki meyve tatlımsılığı hala şarabı içilir kılar seviyedeydi… Neyse sonuç olarak gülümsetti ve üzerine uzun uzun konuşturdu bizi… Ama siz yine de yıllandırmak için değil, kısa dönemde içmek için alın derim…
