15/08/ 2020 Bir demet Sauvignon blanc tadımı…
Piyasada satılan Sauvignon Blanc örneklerinden bir seçki oluşturarak kör tadımla değerlendirdik.
Tadım sırasına göre;
Umurbey Sauvignon Blanc 2019
7 Bilgeler Khilon Sauvignon Blanc 2019
Yusta Sauvignon Blanc 2018
Likya Arykanda Sauvignon Blanc 2019
Babich Sauvignon Blanc 2018 ( Marlborough, Yeni Zelanda)
Pascal Jolivet Sancerre 2018 ( Loire Vadisi, Fransa)
Sevilen İsabey Sauvignon Blanc 2019
Sarafin Sauvignon Blanc 2018
Kavaklıdere Egeo Sauvignon Blanc 2018
Tronia Sauvignon Blanc 2018
Kavaklıdere Cotes d’ avanos 2018
Chamlija Sauvignon Blanc 2018
Prodom Sauvignon Blanc 2019
Gürbüz Winery Sauvignon Blanc Gaziköy 2019
14 şişeden 2 şişe buşone çıktığı için ( Sarafin 2018, Akın Gürbüz 2019) değerlendirme dışı bırakıldılar…
Tamamen kendi kör tadım notlarıma dayanarak, değerlendirmem şu şekilde oldu.
4 şarap diğerlerinden bariz şekilde yüksek kaliteleri ile ayrıştılar. Bunlar Tronia, Cotes d’ Avanos, Babich ve Pascal Jolivet oldular. Özellikle bahsettiğim bu 4 şaraptan ilk 3′ ü kompleks, katmanlı yapılı, uzun bitişli ve mükemmelce dengeliyken, Pascal jolivet katmanlı olmasa da yüksek asit ve güçlü mineralitesi ile sağlam ve çok dengeli bir yapı sunuyordu.
Babich zengin, taze ve parfümsü aromatik yapısı ile Yeni Zelanda orjinli olduğunu hissettirirken riesling-vari çiçek balı dokunuşları ekstra dikkat çekiciydi. Yüksek asidite ve sahip olduğu denge ile baştan çıkarıcı bir Sauvignon Blanc…
Gelelim Tronia ve Kavaklıdere Cotes d’Avanos’ a… Her ikisi de 2018 rekoltesi olan ancak apayrı teruarlardan gelen bu şaraplar, alışık olduğumuz Sauvignon blanc profilinden farklı olmalarına rağmen, üstün kaliteleri ile bence Türk şarapçılığının gelmiş geçmiş en iyi beyazları olmaya adaylar… Benzer teknikler kullanılmış ve stil olarak çok benziyorlar. Maya tortusu üzerinde bekletme ve çok dengeli fıçı kullanımı ile ekstra gövde ve kompleksite kazanmışlar. Bu da kullanılan üzümlerin düşük verimli, yüksek konsantrasyona sahip olduğunu düşündürüyor. Yoksa bu tekniklerin bu kadar entegre olması pek mümkün olmazdı… Çok usta işi olduklarını söyleyerek yapanların da hakkını vermek lazım. Tronia’ da filtrasyon yapılmadığı için hafifçe bulanıklık göze çarpıyor. Her iki şarapta da bektaşi üzümü ve yeşil notalar Sauvignon Blanc tipisitesini sergilerken, arka planda nektarin, şeftali gibi meyvalar, maya tortusu ile bekletmeden gelen hamursu, yanık ekmek kokuları ile entegre ve katmanlı bir profil sunuyor. Damakta yağlımsı, konsantre ve yüksek asidite ile de taze ve canlı. Leziz ve uzun bitişleri ile de yıllanmaya müsait görünüyorlar. Tek kelime ile olağanüstü, gurur duyulası şaraplar… Bravo!!!
Diğer tadılan şaraplar da genel olarak iyi örnekler. Bu şaraplara ait tadım notlarımı başka bir postta paylaşacağım… Herkes iyi pazarlar…