Dolcetto

Piemonte yerel dilinde dosset, ancak tüm dünyanın ve doğal olarak bizim de bildiğimiz adıyla dolcetto üzümünün ismi ‘’ minik tatlı şey’’ anlamına geliyor. İtalya’ da yaygın olarak Piemonte, Liguria ve Sardunya adasında yetiştiriliyor. Piemonte bölgesini ziyaret edenler bilir. Şaraphanede tadımlar dolcetto ile başlar. Meyvemsi, kolay içimli, yemek uyumu için de joker sayılabilecek bir şarap olarak günlük tüketime çok uygundur. Fiyatları da genelde 5-10 euro arasıdır. Yemeğe ve sohbete çok iyi eşlik eden bu mütevazı fiyatlı şarap, çoğu şarapsever tarafından pek ciddiye alınmaz. Ancak takıntılı şarap tutkunları için ezber bozan örnekleri de mevcut. Önereceğim şaraplara geçmeden önce biraz üzümü tanıyalım mı?

Piemonte yada biraz daha daraltırsak Langhe bölgesinin hemen her şaraphanesinde bulabileceğiniz klasik üçlüsü nebbiolo- barbera ve dolcetto üçlüsünün en erken olgunlaşanıdır. Barbera’ dan ortalama 2 hafta önce, nebbiolo’ dan ise ortalama 1 ay önce hasat edilir. Bu yüzden nebbiolo ve barbera’ nın olgunlaşma zorluğu çektiği kuzeye bakan, daha soğuk mikroklimalara ekilir. 2000’ lerden itibaren nebbiolo’ nun hızla artan popülaritesine bağlı olarak yükselen Barolo, Barberesco fiyatları üreticilerin  iştahını tamamen nebbiolo bazlı bu şaraplara kaydırınca, dolcetto bağları hızla yerini nebbiolo’ ya bırakmaya başladı. Küresel ısınma ile beraber bu fikre sıcak bakan üretici sayısı da giderek artıyor doğal olarak.

Üreticilerin Dolcetto’ dan bu kadar kolay vazgeçebilmelerinin önemli bir nedeni de üzümün zorlu karakteri. Bağda narin bir asma yapısına sahip olan dolcetto, şiddetli rüzgarlarda kolayca kırılabilen dalları nedeniyle hasara çok açık bir üzüm. Üstüne üstlük olgunlaştığı zaman taneler o kadar zayıf bir şekilde saplarına bağlı ki, kendi kendilerine bile kopup yere düşebiliyorlar. Bir ziyaretimizde Vajra şaraphanesinden Isidoro Vajra, olgunlaşmış bir salkımı sapından tutup sallarsanız, salkımda nerdeyse tek tane bile kalmaz demişti. Zaten doğası gereği verimi düşük olan bu üzümün ‘’çıtkırıldım’’ yapısı verimi daha da düşürüyor. Bağdan şarapheneye gelirsek eğer, Toskana bölgesinin meşhur üzümü sangiovese gibi redüksiyona çok meyilli bir üzüm dolcetto. Bu yüzden fermentasyon sırasında çok yakından takip edilip, sık sık şarabın havalandırılması gerekiyor. Ayrıca doğası gereği bol miktarda ve ehlileşmesi zor bir tanen içeriğine sahip olduğu için, kolay içimli bir şarap yapabilmek ancak bu tanenlerin şaraptan uzak tutulabilmesi ile mümkün. Üzümdeki tanenlerin şaraba geçişi fermentasyon ısısı ve/ veya maserasyon süresi ve alkol seviyesi ile ilişkili olduğu için ısı ve süre konusunda uygun tercihler yapılması gerekli.

Tüm bunları başarı ile yerine getirirseniz tatlımsı kiraz meyveli, düşük-orta gövdeli, düşük asitli, düşük tanenli, kolay içimli bir şarap elde ediyorsunuz. Sıklıkla altta tipik acıbadem kokusu da alabilirsiniz.

Ancaaak dediğim gibi takıntılı bir şarap tutkunu iseniz, bir kör tadımda kimsenin aklına Dolcetto’ yu getirmeyecek, ezber bozan bir önerim olacak size. Langhe bölgesinin Dolcetto için  tek DOCG apelasyonu Dolcetto di Dogliani’ den gelen bir şarap bu. Langhe’ nin Liguria özerk bölgesine sınır Dogliani kasabası oldukça dağlık bir bölge. Yüksek rakımın  gece- gündüz ısı farkı, erken olgunlaşan dolcetto üzümü için ideal olgunlaşma süresini sağlarken, dik eğimli, besinden fakir, sığ topraklı tepeler güneşi daha iyi gören açıları ve üstün drenaj özellikleriyle güçlü şaraplara katkıda bulunuyor. İyice tepeye tırmandığınız, bırakın üzüm toplamayı, yürümeye korkacağınız diklikte bağların olduğu lokasyonda bir aile işletmesi var. Francesco Boschis. Bu ismi ilk kez ünlü şarap kritiği Antonio Galloni’ nin bir yazısında görmüştüm. Yeni bir Piemonte şarap gezisine hazırlanıyordum ve sıradışı yüksek puanları, yıllanma potansiyellerinden bahseden ilginç şarap tadım notları bende müthiş bir merak uyandırmıştı ve ziyaret kaçınılmazdı… Barolo’ dan oldukça virajlı bir yol sürerek yaklaşık 1 saatte varmıştık. Tek bağ dolcetto’ larından başka harikülade aromatik, baharlı grignolino üzümü ile de ilk kez burada tanışmıştım.

Burada Dolcetto’ lar gerçekten sıradışı. Derin renkleri, tam gövdeli, çiğnenen konsantrasyonları, yüksek asidite ve yüksek tanenleri ile son derece maskülen, yıllanacak şaraplar üretiyor Francesco Boschis. Fiyatları kalitelerine göre anormal derecede mütevazi 5-15 euro arasında değişen fiyatlar, tek bağ dolcetto’ ların  gücünden yumruk yemiş gibi olan ağzınızı resmen açık bırakıyor. Tipik/ klasik bir dolcetto’ yu bir–iki sene içinde tüketmeniz gerekirken bu dolcetto’ ları içmek için 2-3 sene evrilip, yumuşamasını beklemeniz şart.

Cumartesi akşamı içip, bu yazıyı yazmama sebep olan Francesco Boschis’in tek bağ dolcetto şarabı Vigne Sori San Martino 2017’ di. Derin yakut renkli. Orta üstü yoğunluktaki burunda  olgun böğürtlen, siyah kiraz gibi taze meyvelerin yanında incir gibi kuru meyve aromaları da alınıyor. Şarap biraz da olsa gelişmiş ve altta belirgin tütün, keçi peyniri, badem ezmesi  gibi kompleks notalar var. Kadehte değişen, gelişen notalar…Tam gövdeli,  tanenlerle zenginleşen, çiğnenen bir yoğunluğa sahip. Yüksek asiditesi, damaktaki yoğunluğunu rahatlıkla kaldırırken, uzun tannik bitişindeki lezzetleri de pekiştiriyor. 1-2 sene içinde pik yapar, 2027’ ye kadar da keyifle içilir… 92 Puan

Langhe gezisi için bölgenin merkezinden uzak, zorlu bir yola sahip olsa da kesinlikle ziyaret ve tecrübe etmeye değer bir şaraphane Francesco Boschis. Takıntılı tutkunlar kesin gitmeli ama üşenenler için başka özel bir dolcetto önerim var. Tam da merkezde, La Morra tepesinde, Marcarini şaraphanesinin aşısız, asırlık filoksera öncesi dolcetto asmalarından elde edilen üzümlerle üretilen şarabı Boschi di Berri. Bilge asmaların üstün dengesini, zerafetini bulabileceğiniz bir şarap…

Son söz, dolcetto, gamay deyip geçmeyin!  Bunlar gibi kolay içimli örnekleriyle akıllarda yer eden üzümler mikroklima ve üretici tutkusu ile birleşince inanılmaz şaraplar verebiliyorlar. Gamay’ ı da bir başka yazıya saklıyorum… Afiyetle kalın…

Bir yanıt yazın