Geçenlerde paylaştığım, uygunsuz içerikli alkollü içecek haberinden sonra aklıma şarap dünyasının gelmiş geçmiş en ses getiren, ciddi sonuçlar doğuran skandallarına göz atmak geldi. Gelin üstünden şöyle bir geçelim…
Antik Roma’ nın filozof ve yazarlarından Yaşlı Pligny ( Pligny the Elder)’ nin O dönemin, Aglianico ve Greco üzümlerinden yapılan en gözde şarabı Falern için ‘’ Bunun içine başka ucuz şaraplar karıştırılmamış olduğunu nerden bilebilirim’’ diye yakındığı söylenir. Yani sorun yeni değil. Tarih boyunca hileli yiyecek içecek her zaman güncelliğini korumuş maalesef.
Biraz daha yakına gelirsek, 18-19. yüzyıllarda rengi koyulaştırıp, kalite algısını pekiştirmek için, O zamanlar İngiltere’ nin himayesi altındaki Bordo’ da üretilen şaraplara İspanya ve Rhone bölgesinden getirilen koyu renkli şarapların ilave edildiği bilinen bir gerçektir.
6 ay kadar önce Sicilya’ ya bir şarap turu yapmıştık. Daha önce de sizlerle paylaşmıştım. Sicilya’ yı tercih etmemizde en itici güç, birkaç çok iyi örneğini tadıp çok beğendiğim Nerello Mascalese’ yi daha yakından tanıma isteğiydi. Bilgi toplarken, Kuzey İtalya’ nın Kralı Nebbiolo’ ya özellikle hem renk hem de aroma profili olarak çok benzettiğim Nerello Mascalese üzümlerinin kamyon kamyon kuzeye taşınıp, Nebbiolo bazlı ( Barolo, Barbaresco) şaraplarda kullanıldığına dair söylentiler olduğunu okuduğumda hiç şaşırmadım diyebilirim…
Zaten İtalyanlar maalesef ki bu konuda pek masum değiller. 2008 de patlayan ‘Brunello Gate’ sonuçları açısından ciddi imaj ve para kaybına yol açarken 1986’ daki metil alkol skandalı 33 kişinin ölmesi, yüzlerce kişinin zehirlenmesi ile çok trajik sonuçlanmıştı.
Özellikle Amerika’ da çok popüler bir şarap olan Brunello di Montalcino’ nun %100 Sangiovese üzümünden yapılmak zorunda olmasına rağmen, 2008 yılında bazı üreticilerin, başka üzümlerden yapılan şaraplar karıştırdığı ortaya çıkmıştı.
1986 yılında 12 kişinin tutuklanmasıyla sonuçlanan metil alkol skandalında ise bazı Barbera ve Dolcetto bazlı şaraplarda zayıf rekoltenin, insan vücudu için toksik olan metil alkol kullanılarak güçlendirilmesi söz konusuydu. Ve maalesef çok acı sonuçları oldu.
İtalya’ da, 2000 yılında polisin bir ihbar üzerine baskın yaptığı bir depoda tam 25.000 adet sahte 1995 Sassicaia bulması da kayıtlara geçen başka bir dolandırıcılık hadisesi.
Gelelim Orta Avrupa’ nın cool ülkesi Avusturya’ ya… Bir dönem, dökme şarap yapan bazı üreticilerin ucuz ve tatlı şarapları özellikle Almanya pazarı için popülerdi. 1985 yılında bazı üreticiler şaraplarının tatlımsılığını arttırmak için antifriz olarak bilinen dietilen glikol maddesi eklediler. Bu üreticilerden birinin yüklü miktarda antifriz maddesi aldığı, vergi iadesi evraklarını inceleyen dikkatli bir mali müşavirin gözünden kaçmadı. Antifriz içildiğinde toksik bir madde aslında. Ancak neyse ki şaraplardaki miktara bakıldığında, ölümcül olabilmesi için bir kişinin günler boyunca şişelerce şarabı peşpeşe içmesi gerekiyordu. Ölümcül sonuçları olmadı ama Avusturya’ nın şarap ihracatı bir gecede 40 milyon litreden 4 milyon litreye düştü. Bazı ülkeler Avusturya şaraplarının, ülkelerine girmelerini yasakladılar. Ciddi bir krize giren Avusturya şarap ticareti yıllarca bu skandalın acısını çekti. Bu süreçte hatalarından ders alıp, ciddi kontrol mekanizmalarını geliştirdiler, çok katı apelasyon kuralları koydular ve özellikle son 10-15 yılda kaliteli ve güvenilir Avusturya şarabı imajını tekrar oturtmayı başardılar.
Son örnek ise Fransa’ dan… 2004 yılında Oscar ödüllü Sideways filminin Pinot Noir üzümüne kazandırdığı popülariteden yararlanmak isteyen bir Fransız firması olan Gallo, Red Bicyclette adlı şarabı ile Amerika pazarına daldı. 2 yılda 18 milyon şişe şarap sattılar. Gelin görün ki, bu şarap aslında Pinot Noir gibi kokmuyordu ve Pinot Noir’in soluk renginin aksine çok daha koyu renkliydi. Ancak kimse bunu umursamadı. Bu skandalın farkına varan ise yine Fransız devleti oldu. Bir yetkili, Amerikaya ihraç edilen Languedoc orjinli Pinot Noir’ lerin miktarının, tüm Languedoc’ da üretilenden fazla olduğunu farketti… Soruşturma açıldı. Analizler yapıldı… Bu şaraplarda Merlot ve Syrah üzümleri kullanılmıştı. Etiketine hürmeten de az miktarda Pinot Noir vardı içlerinde. Sorumlulara para cezaları, hapis cezaları gelirken, birçok Fransız, Amerikalıları nasıl kazıkladıklarıyla gurur duyup alay ediyordu…